JOSH HOLLOWAY


JOSH HOLLOWAY İSTANBUL'A GELDİ


Birçok dünya starıyla röportaj yaptım ama ben böyle bir ilgi görmedim. Herhalde bir hafta daha burada kalsanız İstanbul’dan milletvekili adayı gösterilirsiniz.


(Gülüyor) Burada parlamentoya girer miyim bilmiyorum ama doğrusu ben de bu kadar ilgi beklemiyordum. Her şey harikaydı, insanlar çok klas. Burada olmak harika bir deneyimdi. Türk halkını çok sevdim.

Türkiye’de sizi en çok ne şaşırttı?

Burada epeyce yer dolaştım. Hepinizin çok şık ve pahalı giyinmesi beni çok şaşırttı. Her yerde lüks arabalar vardı. Sanki burası dünyanın en zengin ülkelerinden biri ve herkes yüksek tabakadan insanlar gibi dolaşıyor. "Beyaz Show"da da örnek vermiştim. Takım elbiseyle balık tutan adam gördüm. Burada sanki her şey first class.

"Lost"a seçilmeden önce oyunculuğu bırakmayı düşünüyormuşsunuz. Galiba star olana kadar bayağı zor günler geçirdiniz.

Evet, bayağı zor günlerdi... İstediğim projeleri bir türlü bulamıyordum. Ve ilginçtir "Lost"un pilot çekiminden dört gün önce emlakçılık lisansımı almıştım. Karıma da şunu söyledim: Eğer Lost’a seçilemezsem emlakçı olacağım. Benimle birlikte misin?" O da "Her zaman seninleyim" dedi.

"Lost" dizisinden sonrası sizi korkutuyor mu? Çok akıllı hareket etmek zorundasınız. Yapacağınız seçimler çok önemli.

İlk önce sabırlı olacağım. Çünkü kariyerimin başlangıcında hatalar yaptım. Her şeyi yaşayarak öğreniyorsunuz. Doğru rolleri seçmek için sabırla bekleyeceğim. Dizi yerine sinema filmlerinde oynamak istiyorum.

"Lost" dizisi neden fenomen oldu?

Bence evrenselliği yakalamayı başardık. Farklı etnik gruplardan oyuncular seçildi. Hepsinden önemlisi dizide insanoğlunun varlık nedenini sorgulayan temalar işlendi. Herkes kendini özdeşleştirebileceği bir şeyler buldu bu dizide. Korkunç zeki bir yazar ekibinin olduğunu da unutmayalım.

Bir kadın tarafından reddedildiniz mi?

Tabii ki oldu. Reddedilmek hayatın parçası.

Hemcinslerinize neler tavsiye edersiniz?

Kendilerine dürüst olsunlar yeter. Kalplerinin sesini dinlesinler. Oldukları gibi davransınlar, rol modellerini taklit etmesinler... Tavsiye istiyorlarsa da onlara şunu söylerim: Hedefe odaklansınlar çok fazla seçenek arasında dağılmasınlar. Çok fazla kadının peşinden koşarsanız hiçbirini, tek birinin peşinde koşarsanız birini bulursunuz (gülüyor).

ABD’DE KORKU YÖNETİMİ

"Lost"un bir bölümünde, Sayid’e Ortadoğulu olduğu için terörist muamelesi yapılmıştı. 11 Eylül’den sonra Müslümanlara karşı oluşan önyargı hálá devam ediyor mu?

İnsan doğası bu... Eğer bir şeyden korkarsanız onu reddetmeye başlıyorsunuz. Her şey korkuyla alakalı. Bence Amerikan halkı yanlış yönlendiriliyor. ABD’de çok insan benim gibi seyahat edemiyor, farklı kültürleri ve insanları tanıyamıyor. Yani sorun eğitimde. Eğer kendini eğitmezsen gerçeği göremezsin, sadece korkunun peşinde gidersiniz.

Yani ’korku’yla mı yönetiliyor?

Evet birçok ülkede olduğu gibi korkuyla yönetiliyor. Burada önemli olan bireyin kendini eğitmesi ve doğruların farkında olması. Aslında bu konuda hepimiz suçluyuz. Ama ben bir gün Amerikan halkının gözlerini açacağına inanıyorum. Benim hayat görüşüm ise sevgiye ve anlamaya dayalı. Sevgi bütün kapıları açar korku ise bütün kapıları kapatır.

Eğer geri dönseydiniz hayatınızda neyi değiştirirdiniz?

Kendime karşı daha dürüst olurdum.

BİTTTİ..






Lost'un Yakışıklı Oyuncusu Josh Holloway'in Ropörtajı
29 Mayıs 2008 Perşembe Saat 11:26
Lost'un Sawyer'ı Josh Holloway'in Cosmopolitan Dergisi ile yaptığı ropörtaj...

Uçaktan inmenizden itibaren ülkemiz hakkındaki izlenimleriniz ne oldu? 

İlk izlenimim inanılmaz derecede asil bir memleket olduğu. Uçaktan indiğimde değil, daha uçağın içindeyken, iniş sırasında kuş bakışı İstanbul'u gördüğümde müthiş bir mimarisi olduğu dikkatimi çekti. Boğaz ve köprü çok güzel. Beni Boğaz'ın yanında bir otele yerleştirdiler. Muhteşem bir manzarası var. İnsanları da inanılmaz sıcak ve asil. 

Gelmeden önce burası hakkındaki beklentiniz nasıldı?

 
Ne beklemem gerektiğini hiç bilmiyordum açıkçası. Türkiye hakkında pek fikrim yoktu. Gençliğimde çok Avrupa ülkesi gezmiştim ama İstanbul'a ilk kez geliyorum. Sadece, gelmeden önce yaptığım internet araştırmasında edindiğim fotoğraflar ve bilgiler sayesinde bir fikrim vardı. Özellikle yemekleri hakkında çok övgü duymuştum. Dedikleri kadar varmış! 

Ben de onu soracaktım. Az önce kebap yediniz. Adetimizdir, yabancı misafirlerimizi kebap yedirmeden yollamayız. Nasıl buldunuz? 

Bayıldım. Zaten değişik yemeklerle aram iyidir. Eşim Endonezyalı olduğu için onun geldiği yemek kültüründe de birçok farklı lezzet ve baharat kullanılıyor. Ben de bu tür değişik tatlara bayılıyorum. Kebapları da çok sevdim lezzet çeşitliliği dolayısıyla.

Endonezyalı eşiniz Yessica Kumala da zaten en az sizin kadar merak uyandırıyor farkındaysanız. Bu kadar yakışıklı bir erkeğin tek bir kadına bu kadar bağlı olmasına alışık değiliz. Nasıl bir aşk bu? 

Gerçek aşk!


Nasıl fark ettiniz gerçek aşk olduğunu? 

Dokuz yıldır beraberiz. Daha ilk buluşmamızda fark ettim onunla uzun yıllarımı geçireceğimi. 'Josh, bu kızdan kaçsan iyi olacak' dedim kendi kendime. Planlamamıştım. Ama o ilk buluşmada, onun son buluşmamız olmayacağı apaçıktı. O da aynı şekilde düşünüyor. 

~~L0$T~~
 


hangi lost karakteri olmak isterdiniz??
james sawyer
jack
kate
hurley
claire
charlie
sayid
michale
walt
john lock
jin
sun
desmond
benjamin linnus

(Sonucu göster)


DİZİMAX
 
LOST DİZİMAX TE

ÇARŞAMBA GÜNLERİ
SABAH=9.00
ÖĞLEN=15.00
AKŞAM=21.00
TAVSİYELER
 
MONK= DİZİMAX &TNT
LAW&ORDER= DİZİMAX&TNT
DEXTER=CNBC-E & E2
TWO AND A HALF MEN=CNBC-E& E2
 
Bugün 1 ziyaretçi (17 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol